KİTAP yazısı: CUMA GÜNÜ UÇMAYAN KUŞ - SAMET DOĞAN

yayın tarihi: 2017
yayın evi: Profil Kitap
türü: roman
297 sayfa

Dünya mülteciler gününde mülteci bir ruhun kitabına başlamışım. Kitabı uzun zamandır görüyordum ama bugün okudum. Suriye Savaşı’nın içine giden genç bir gazetecinin gördüklerini ve yaşadıklarını anlatan bir roman. Tabi roman kelimesine inanmak isterseniz. Kitabın başlangıcında “yazılan her şey kurgudur” ibaresi konulamaz bir günlük bu. Savaşın kalbinden yazılmış demek biraz ironik, tam içinden sessiz bir çığlık diyelim.

İnsanların neden mülteci olduklarını ve her an ölüm korkusuyla cilalanan yaşamı resmediyor.

Süslü kelimeler acıyı daha çok hissetmenizi sağlayamaz. Acıyı olduğu gibi anlatamazsınız da. Ama bu kitapta acıyı yaşayıp hiç yazamayanların resmi çizilmiş. Belki de Rima’nın yarım kalan resimlerini telafi etmek istercesine yazılmış. 

Ne için yazıldığının bir önemi var mı? Samet Doğan okura bir şey anlatmak için özel bir çabaya girmemiş. Kendi derdini anlatmış, pervasızlığını yaşamış, hesaplaşmasını yapmış. Okurken size de düşünmek kalıyor. 

Bir yere ait olamamanın, annene kendini anlatamamanın, babanın yanında olmamasının, düzenli hayatın içinde boğulmak yerine savaş hattında Azrail ile yaşamayı seçen, bir hayalin peşinde gerçeğin içine düşen, sırt çantasından ibaret bir adam olmanın hikayesi bu. Size ne çıkarsa onu alıp devam ediyorsunuz.

Bu gurbet ve yalnız insanlara mahsus kaderin kabullenişi sizi bulunduğunuz yerde buruk bir havaya büründürebilir. Havalar gelip geçicidir. Birbirimizin hikayesinden geçip gidiyoruz işte. Bir sürelik başka mevsime, dünyada bitmeyen çilenin ta gözlerine bakmak isterseniz bir bakın.