TREN YOLCULUĞUNDAN KALANLAR




1,5 aydan sonra 5 günlüğüne İstanbul’a gittim. Görüşmek istediğim birçok arkadaşım vardı ama yetiştiremedim. Çoğunu arayamadım bile. Bundan rahatsızlık duydum. Dönüş yolunda aldığım bazı notlar bu yazıya dönüştü. 

Geçen beş yılda birçok farklı ortamda bulundum ve güzel yerlerde güzel arkadaşlarım oldu. Arkadaşlık benim için bir değer vermek ve bunu almak. Gelip de göremediklerimin affına sığınıyorum. Başka zamanlara inşallah.

 Bu beş günde yine ilişkileri davranışları gözlemledim. Bu yolculukta da biraz daha kendimi tanıdım. Ben kimsem, hala tam tanışamadım şu muhterem kendimle. Sinirleniyorum. Üsküdar’a yürürken aslında sabit bir ben buldum. 

Hızlı ve kalabalık şehirde yaşamak ince ve düşünceli davranışlarımı törpülemişti. Derin bir empati kurmuyorum, benimle ters düşen hayatlara saygım yok, sadece bir şey demiyorum. Üstünde bile durmuyorum. 

Toplum içine karışırken yaptıklarımı düşündüm. Artık bazı hareketlerimi sırf içimden geldiği için değil, doğru olduğu için yapıyordum. Bir insanla tanıştığımızda onunla tokalaşmak bir şekilde dokunarak olan tanışma davranışlarından hoşlanmıyordum ama kabalık olmasın diye yapıyordum. 

Ayrılırken sarılmak da her zaman içimden gelmiyormuş. Çoğu zaman bir alışkanlıkmış. Birini öpmek, dokunmak… İlk adımı ben atmıyormuşum. Sevdiğim insanlardan geldiğinde kabul ediyormuşum. Bir de biz de hem dini hem de kültürel bir durum var. Akdeniz’den Anadolu’dan gelme bir sıcaklık, canlılık sonra iki ellerin arasına alarak salavat getirmek. Bu değerlerle ve kültürle büyüyünce kendi hissinizi bulmak zor oluyor. İlk kez tanıştığın insanlarla selamlaşmayı sadece sözlü olarak yaptığımda karşıdakinin bunu kendisine yapılmış bir saygısızlık olduğunu hissetmesini istemiyorum. Birinden birini seçeceğiz galiba. Ben bundan sonra kendimi iyi hissettiğimi seçmeye çalışacağım. 

Herkesin sevgiyi alma şekli ve bunu ifade etme şekli aynı değil. Çoğu zaman sevildiğimizi görmeye ihtiyacımız oluyor ve sevdiğimiz biri, bir şekilde bize gösterdiğinde bu iyi hissettiriyor. Manevi bir ilaç gibi. Sarılmak ya da küçük bir omuza vurmak, sırtın sıvazlanmasını yorulduğumuz hayatta iyileştirici, bizi daha pozitif hale getiren bir davranışlar olarak görüyorum. Benim için dokunmak o kadar doğal bir hareket olmasa da sevdiğim insanlar böyle mutlu oluyorsa bunu onlara ifade ederken fiziksel dili seçiyorum. Bu yapay bir hareket mi? Samimiyetsizlik mi?

Bu kadar ayrıntılı düşünmek belki de işin özünü, samimiyetle bir davranış yapmayı zedeliyor. İrademle kontrol etmediğim zamanlar çoğu kişiyi aramak, halini hatırını sormak içimden gelmiyor. İletişim olmadıkça birinin hayatına, yaşadıklarına uzak kalıyorum. İlişkilerim, bağlarım zayıflıyor. Anlık yaşanıp bitiyor. Sadece ihtiyacım olduğunda dönüp aramak daha samimiyetsiz hissettiriyor. 

Düşünüyorum, şu an kendimle kalmaya ihtiyacım var. Daha çok şey öğrenmek istiyorum, daha duru kalmak istiyorum. Zihni olarak odaklanmak için birçok şeye hayır demek gerekiyor. Şu an içimden gelen bu düşünceyi doğru yere yönlendirmeyi deniyorum. Bu toplumun, günlük hayatın sürüklediği yaşam düzeninden biraz uzaklaşıp kendi alanını genişletmek demek. 

Kimlerle berabersen onlar gibi olmaya başlarsın. Halimizi düzeltmek için karşılıklı alıp verebildiğimiz birbirimizi beslediğimiz arkadaşlıklar çok değerli. Yeni başladığımız ilişkileri nasıl devam ettirdiğimiz çok önemli. Hayatımıza aldıklarımızla olan samimiyetimizi ne boyutta ilerleteceğiz, nereye hani niyetle taşıyacağız ve kimlere veda edeceğiz, benim cevap verebildiğim sorular değil. Zamana bırakıyorum. Çünkü zaten başka bir şehirde yaşıyorum şu an. Bu süreç doğal olarak gelişecek. Ama küçük bir öneri:

 Etrafınızdaki insanlar sizi ne kadar dinliyor ve anlıyor, onlarla keyifli yolculuk yapabiliyor musunuz, size söz verince tutuyor mu, sizinle birlikte mutlu oluyor mu, size düşüncelerini ne kadar sık söylüyor? Ya da çevirin bu soruları kendinize sorun. Bu hayatta birbirimizi etkilemeden geçen tek bir günümüz yok. Zaman denen nesne ölümle kısıtlı. Varsın daha özenli yaşamaya çalışmakla, daha iyi bir insan olmakla ve samimiyeti aramakla geçsin. Vesselam

Yorumlar

Popüler Yayınlar