Çatlak Cam Kavanozlar


Çatlak cam kavanozlar biriktirdim ve hepsi ailem oldu.

İnsan en son toplanıp giderken bir heybesine bakıyor bir elindekilere. Kıymetle zamanla döşediği zamanlarına, arkadaşlarına, anılarına. Yerleşik hayatını kökünden çıkarıp sırtlayamıyorsun. Heybene sığmaz zaten. Zamanla yere göğe sığdıramadıklarını küçük paketler halinde kolilere kapatıyorsun.

Ben de böyle dağ gibi bir beş yılı kolilemeye çalışıyorum. İstemsiz gerçekleşiyor. Sürecin getirdikleriyle savaşmamayı öğreniyorum. Kabul ediyorum. Deniyorum en azından çünkü kabul etmek büyük ve sert bir ekmeği önce parçalara bölmek ve sonra onu boğazından susuz geçirmekle başlıyor. En son yiyip sindirdikçe bünyeye karışıyor. Ekmeğin büyük ve bayat olduğunu kabul etme aşamasındayım.

Daha önce görmediklerini duymak, arkadaşlarının diğer arkadaşlarıyla olan ilişkisini öğrenmek, onun kusurlarını duymak beni sarstı. Kendimi yeni ve yeniden gözden geçirmem gerekiyor. Şiişt var bizde de çok arızalar. Allah’tan beni bir ben, bir de Allah biliyor.

 Herkesin çatlakları var ve bir çatlakla kırılan kavanozlar değiliz. İlk çatlakta çöpe de atılmıyoruz, atmıyoruz. Pürüzlerimiz var, fazlasıyla değişmeye dirençliyiz, tembelliği seviyoruz. Kendi kendimize konuşmayı, kendimizi haklı bulmayı, vicdanımız karşısında haklı çıkmayı, kazanmayı, güçlü olmayı. Bunları kötülemiyorum küçük de görmüyorum. İnsan olma halini eksiğiyle fazlasıyla anlamlandırmaya çalışıyorum. Çocukluktan kalma alışkanlıkla, insanı sadece iyiliklerinden ibaret olmadığını ve onların zaaflarını zayıflıklarını görmeye çalışıyorum. Onları öyle sevmeyi deniyorum.

Çünkü biliyorum ne kadar insan seversem kendimi severim. Kabul ederim. Kendimi anlamak daha kolay olur. İnsandan insana yol olurda kendime dönerim.

 Hırslarımız, köşelerimiz, isteklerimiz var. Anlatmayı, kendimizi anlatmayı, mücadele etmeyi, hatalarımızı görmeyi, kabul etmeyi ve değiştirmeye çalışmayı, ilişkilerimizden ve geçmişimizden ders çıkarmayı, öğrenmeyi sevmiyoruz. Bunları yapmak her gün tam oldum lan, ben böyleyim derken yeni bir sen olup az öncekini dönüştürmeyi gerektiriyor. Koca koca yaşlar geçiyor böyle.
 Her gün daha iyi bir insan nasıl olunur, nasıl daha iyi bir kul olunur, kimler için neyiz ve en çok dananın kuyruğunun koptuğu yer:

Soru1: Biz kendimiz için neyiz? Cevap: Çok konuşan kadın
S2: Kimiz ulan? Cevap: İçinde kaç kişi yaşıyor senin?
S3: Kime dönüşüyoruz, doğru soru ne? Cevap: anıya dönüşüyoruz, Rabbin kim?

Tüm çatlayan cam kavanozlardan bilim dünyası adına özür diliyorum. Cam kadar kaliteli bir şey plastiğe yenilmemeliydi ve kırılmamayı öğrenmeliydi. Dünyanın hilelerine masum camlardan öptüm. El salladım.

24.06.19-02.00







Yorumlar

Popüler Yayınlar