TOZLU RAF- 2

Ah ki ne Ah!

Bu yazı neyime bilmiyorum. Ne savunmam ne de başka bir şey. Taş taş olup taşmam belki de. Bir arkadaşımın attığı bir tweet vardır. "Her şey üstü üste geliyor ve bu bir bisküvili pasta değil."

Bu ara böyle. Ne oluyorsa yüzleşemiyorum. Hiçbir şeyden emin değilim. saniyelik değişiyorum ve her seferinde de mantıklı hissediyorum. Dağ dağ sandığım kartonlar, tırmanmayı denediğim yollar çökmüş durumda. Yeni şeyler yıkıntılar arasından geçer nasıl olsa. Gün elbet ağarır ama imtihan zor be dağım.

 Bu serkeşlikle Anka'yı bulurum sandım. Halbuki insan bulsa bile buldum dememeliymiş. buldun sandın mı o gidermiş. Uzaktan kimse kötü, yakından kimse masum değilmiş. Ben dahil.

İnsan okunduğu gibi yazılan bir varlık değil. Hesapların rakamları da.

Yüreği ben sarıp sarmalayıp tozlu raflara bırakmışım. En çok incinen yanımı, küçücüğümü, seven yerlerimi dondurmuşum. Pişman değilim. En sabit yanım yüreğimden düşen kilidi değil tozları oldu. Depremlerle yeniden özledim. Bir gün gelsen be. Şu ruh bayram ilan etse her yeri. Gökten pamuk şeker yağsın demiyorum ama olsa bir şeyler. Sen de çok yorgun değil misin?


Sigara da, şarkı da, efkar da, muhabbet de, gitmek de, uykusuz kalmak sana münhasır; mahalle yakmak, gelmek, susmak, vazgeçmek, değişmek bana. Çoğu şeyi hatırlamıyorum ezberimden çıkmış. Virgül sevmezdin mesela. Bir hayalin kaldı.Biraz şarkılar. Her gün üzgün de geçmiyor. Akıldan da çıkıp çıkıp gidiyorsun. Dikkat et soğudu havalar.
&-&-&-&
2018, Haziran düzenlemesi

Artık havalar sıcak. Ve yaşamak umrumdadır. Tek olarak, kendimle ve hayatımdakilerin kıymetini takdir etmeye çalışarak. Bayram gelirse bile bunun başkalarıyla alakası kalmadı. Daktilo artık bu yazıyı anı olarak saklıyor.

Yorumlar

Popüler Yayınlar