GÖKYÜZÜNÜN EKMEK KIRINTISI

  Yıldızlar sizce de efsane değil mi? Oturup bir saat izledim. Miyobum da zaten yıldızlar çok uzaktalar. Ağaçların bittiği yer de gökyüzü başlıyor, gökyüzünün başladığı yerde yıldızlar serpilmiş. Gece koyu lacivert fonda çalıyor.

 Allah'ım hayalim 50 yıl sonra da yıldızları çıplak gözle görmek. Muazzam nimet. Şehir henüz gökyüzünü yememiş buralarda. Şehire makineler gelmediği için bu küçük şehirden insanları uzaklaştırmış. Şehir insanları azla yetinip, kanaatle geçinmeyi öğretmiş. Mecbur etmiş. Dayanamayan, kaçıp gitmiş mutantan şehirlere.

 Burada kendi halinde kalan şehir yeşildi. Paranın aktığı yer çirkinleşse de bağlar bahçeler güzeldi, bereketliydi. Besmeleliydi. Hoş hâlâ güzel ama domateslerin kalbi hasarlı, tohumlar hibrit.

 Bu şehirde kilometrelerce yürürseniz şehir biter.

 Apartmanlar yapılıyor şimdi. Çok çirkin yapıyorlar. Şehire önce fabrikalar geldi. Hatta şehire sanayi devrimi şimdilerde geldi. Üniversite yeni yeni gelişiyor. O da artık virüs kaptı. Keşke bunlarla kimlikli büyüse. Her yerdeki hastalığı alıp getiriyorlar. Kimse mabet heybetine, selvi boyuna , söğüt posuna bakmıyor.

Hep beraber batıya döndük. Masalarımızın etrafında dua ediyoruz. Tanrım bize yıldızları bağışla!

Yorumlar

Popüler Yayınlar