GECE D'ÜŞÜNÜR

Uzun zaman oldu. Kendimden gidip de gelmelerim hep uzun sürer. Beni benden alıkoyan kapıldığım yaşama telaşıdır. Anlatabildiğim şeyler azalıyor. Tanımlayabildiklerim, gördüklerim, duyduklarım, mana bulduklarım, nadidelerim.

Anlatma telaşından çok nasıl anlatacağım telaşına düştüm. Yazıya mahcubum. İçimde kelimelerle gülen bir kız vardı. Ona bakamıyorum. Çünkü onu mutlu eden kelimeler gelmiyor. Eskiden koşardım dikenli teller gömülü topraklarda yalın ayak. Üstüne ateşler açılmış sokakların müdavimiydim. Yanmaya dünden razı ve bundan meftun. Şimdi bana da bulaştı temkin belası. Ben bu kalbi ortaya koyamıyorum. Ucundan tutuşan kâğıt yanıyor ve sönüyor. Yanmamak uğruna suyun altından hiç çıkmıyorum. Etrafta güzel sesler varsa ve ben siz konuşurken dinlemiyorsam af buyurun. Ben suyun altındayım.

İnsan yaralanmamayı öğrenmelidir. İnsan suyun altından duymayı da öğrenmelidir. İnsan suyun altında bulansa da durulmayı öğrenmelidir. İçimizde kalanlar kim bilir kimin duasıydı? Belki de üstümüze okunan Ayet el-Kürsiler içimizdeki esirlerden esirgenmiş olmamızın sebebiydi. İmtihanın sırrına vakıf olsak daha mı az yaralı olurduk? Sırra sahip olsak imtihan olur muydu ki? O’na dönmüş olsak hangi acı olsa eminim daha güçlü olurduk.

Kafayı yemek için iki kız yeter size. Anlık cinnet sebebi. İnsan görmeye tahammülümün kalmadığı saatlerde gözümün önünde kavga edip beni düşünmekten, yazmaktan alıkoyuyorlar. Sabır.

Düşüncelerime hep buruk bir acıyla yol yapmışım. İçime giden kuyuların hepsi hüzün ve acıdan ibaret olmuş. Kendime Rahmani bir yol bulmalıyım.

Ruhuma benim bıraktığım izlerin, günahların ağırlığı gün geçtikçe hissetmeyen bir insana çeviriyor. Haram ve helal neydi? Kendimi düşünmeye itmek için kendime kelimeler hatırlatıyorum.

Akıldan geçen fikrin gerçek dünyaya yansıdığını görmek ne büyük olaydır. Adeta kabul olmuş bir duadır. Başını ve sonunu, nereye gideceğini elbet bilemeyiz. O yüzden güzel bir tabir vardır. Hayr’olsun!


Hayır olsun gözüm. Yine bir gün daha yokluğunun o büyük gölgesinde geçti. Buralar aynı dünya, aynı telaş. Gözüm; geldiğin gün bahar bahçe olacak. Ruhumun dikeni gül açacak. Sen gelmezsen gelen bahardır. Her şeyi bilenin yine bir bildiği vardır. Allah’a emanet, Allah’a çokça emanetsin.

Yorumlar

Popüler Yayınlar