Ellerim Buzmuş

Bazen geçmez. Öyle geçer zaman ve zamana inat kalan bir durak vardır. Belki taştır belki yorgun bir geminin çapası...

Bazen gözyaşı da bekler. Nöbetleşe. Hiç boş kalmaz. Geçmeyen neyse geçene dek o boş hatta bomboş! Çığlık attığında yankı olmayacak kadar boş kıyıda, içinin kıyısında nöbetçiler bekleşir işte.


Her şey terk etmemiştir. Belki sen terk etmişsindir her şeyi. O yüzden bu yankısız mavera.


En kötüsü dediğim şey sürekli değişiyor. Unutmaya bıraktığım kendini yakıyor. Bir bakmışım bir kıyı daha düşüyor ayak uçlarıma. Tutup kaldırmaya çalışıyorum içimi, Ellerimde dağılıyor.

İs.

 Duman yok, kalmadı. Ben, beni karıştıracak kadar hatırlamıyorum. O an ne kadarsam o kadar varım. Böyleymiş derken boğazım düğüm. Gemici düğümü. Rüzgarlarımın hepsi büyüdü. Şimdi birer fırtınalar. Tanıştırayım.

Ayaz, selamla!

Bu kalbim. Bu yaram. Bu kardelenim. Bu öpüp başıma koyduğum. Bu içime sığdıramadığım. Bu söz dinletemediğim. Bu kandıramadığım. Bu mezarlığım. Bu bahçem. Bu gemim.

Ayaz tut! Bu kalp her şeyim...



Yorumlar

Popüler Yayınlar